Üniversite öğretim üyeleri / görevlileri ve personeli hakkında
Üniversite hocaları inanın rastgele o makamlara gelmiş insanlar değildir. Buradan ne kastettiğimi Türkiye’de üniversite eğitimi almış öğrenciler anlayacaktır. Bunun da ötesinde istinasız hemen hemen hepsinin ciddi şekilde mütevazi olduğunu görürsünüz. Bu mütevazilik zorlamayla gerçekleşen bir durum değildir.
Size değer verildiğini hissedersiniz. İşlerini yapmak ve size bireyler verebilmek için profesyonel olarak çalışırlar. Buna asistanlar da dahildir. Sıcak bir ilişki içerisinde olursunuz ama bu laubaliliğe izin verildiği anlamına gelmez. Yine individüalizm gerçeği bu ilişkilerde kendini fark ettirecektir. Size yardımcı olmak isterler ama kuralları çiğnemeden, Örneklendirelim. Mesela derslerle alakalı taviz olmayacaktır. Ödevlerin tarihi ve saatleri nettir. Derse geç gelmeniz kabul edilemez. Zannetmeyin ki derslere geç giriyorum ve bu hoca bir şey demiyor. Sene sonunda devamsızlıktan kaldığınızı transkriptinizde görürseniz şaşırmayın. Ama ne kadar da iyi adamdı, kadındı diye hayıflanır durursunuz. Çat kapı odalarına girilip 20 dakika meşgul edemezsiniz. Randevu almanız gerekir ve en az bir gün önceden e-mail atmanız gerekmektedir. Unutmayın insanlar gerçekten meşguldürler ve hayatları çok planlı devam etmektedir.
Lisans eğitimi ya da lisans üstü eğitimlerde (master, doktora) hocaların beklentileri de değişmektedir. Derse ve konulara ilgili olmalısınız. Siz dersleri sallarsanız onlar da sizi sallarlar. Tabii uluslararası bir öğrencinin dersten kalması ciddi zincirleme reaksiyona yol açar ve bir bakmışsınız öğrenci statünüzü kaybetmişsiniz. Bazı uluslararası öğrenciler üniversite hocalarını tabiri yerindeyse “saf” bulurlar. Bu adam nasıl hoca olmuş burada? Çok da zeki bir tipe benzemiyor seklinde konuştuklarına, düşündüklerine çok şahit olmuşumdur. İşin aslı bu insanların kendi konularıyla alakalı çok ciddi bilgi ve tecrübeye sahip olmalarıyla alakalıdır. Bilginin insanı mütevazi yapması o insanların saf oldukları anlamına gelmez. Test etmek isterseniz yaptıkları çalışmalara, konuşmalara bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Okulların personeli belki biraz fazla bunalmanın sonucu nadir de olsa sert ve işleri yokuşa süren tipler olabiliyor. Özellikle büyük şehirlerdeki büyük okullarda kurallar kendini asık suratlar halinde ifade edebiliyor. Ama unutmayın Amerika’da haklarınız açık ve net olarak belirlenmiş. Kimse size keyfi bir hareket yapamaz. Kontrol mekanizması iyi işlemekte ve bürokraside keyfilik söz konusu olmamaktadır. Diyelim ki bir e-mail attınız ve bir bilgiye ihtiyacınız var. O şahıs görevi olmasına rağmen size geri dönüş yapmadı. Bir üstüne bu durumu anlattığınız zaman o görevli kurallar gereği üslubunca uyarılacaktır. Artık bunun Türkiye’deki kıyaslamasını size bırakıyorum.
Erkan Acar, PhD
Telif Hakkı ©
USA International Education Consulting LLC tarafından tüm hakları saklıdır. Bu yayının hiçbir kısmı, yayıncının önceden yazılı izni alınmadan, fotokopi, kayıt veya diğer elektronik veya mekanik yöntemler dahil, hiçbir şekilde çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya iletilemez (kritik incelemeler ve telif hakkı yasasıyla izin verilen diğer ticari olmayan kullanımlar hariç). İzin talepleri için info@usaintermationaleducation.com adresine yazabilirsiniz.