Üniversite öğretim üyeleri / görevlileri ve personeli hakkında
Amerikan üniversitelerinde öğretim üyeleri, akademik görevliler ve idari personel hakkında bilgi sahibi olmak, uluslararası öğrencilerin yeni ortama daha hızlı uyum sağlamasına yardımcı olur. Öncelikle, şunu açık bir şekilde belirtmeliyim: Üniversite hocaları, kesinlikle tesadüfen ya da “şans eseri” bu makamlara gelmiş insanlar değildir. Özellikle Türkiye’de üniversite eğitimi almış bir öğrenci olarak, Amerika’daki akademisyenlerin profiline bakınca aradaki farkları rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz.
Mütevazı Ama Profesyonel Yaklaşım
Amerikan üniversitelerinde neredeyse istisnasız bir şekilde, öğretim üyelerinin büyük bir mütevazılık içinde olduklarını görürsünüz. Bu mütevazılık, yapmacık ya da zoraki bir davranış değildir; tam tersine bilgi birikimlerinden, akademik özgüvenlerinden ve kişisel olgunluklarından kaynaklanır. Birçok hocayla iletişim kurduğunuzda, kendinizi değerli hissetmenizi sağlayacak kadar ilgili ve profesyonel bir yaklaşım sergilediklerini fark edersiniz.
Bu profesyonellik, yalnızca öğretim üyeleriyle sınırlı değildir. Asistanlar, danışmanlar ve idari personel de işlerini ciddiyetle yürütür. Size yardımcı olmaya çalışırlar, ancak bu yardımın belirli kurallar çerçevesinde gerçekleşeceğini unutmamalısınız. Sıcak bir iletişim kurulsa da, ilişki her zaman bir nezaket ve mesafe çerçevesinde yürütülür. Amerikan bireyselcilik (individualism) kültürü burada da kendini gösterir: Kişisel alanlara saygı duyulur, ilişkiler resmiyet ve samimiyet arasında dengede tutulur.
Ders Disiplini: Kuralcı Ama Adil Bir Sistem
Akademik hayatta en dikkat edilmesi gereken konulardan biri ders disiplini ve kurallara uyumdur. Örneğin, ödevlerin teslim tarihleri kesin olarak belirlenir ve bu tarihlerde asla taviz verilmez. Derse geç kalmak, birkaç dakika bile olsa hoş karşılanmaz. Belki hocanız sınıfta doğrudan bir şey söylemez; fakat dönem sonunda, ders devam şartlarını sağlayamadığınız için dersten kaldığınızı transkriptinizde görebilirsiniz. Sonrasında “Ama çok iyi bir insandı, bana kızmadı bile” diye hayıflanmanız bir şeyi değiştirmez.
Aynı şekilde, hocaların ofislerine çat kapı girip uzun uzun sohbet etmek gibi bir durum söz konusu değildir. Ofis saatleri (office hours) belirlenmiştir ve bu saatlerde görüşme yapmak için önceden e-posta yoluyla randevu almanız gerekir. Genellikle bu e-postayı en az bir gün önceden atmanız beklenir. Unutmayın, öğretim üyeleri gerçekten yoğun insanlardır. Akademik çalışmalar, araştırma projeleri, danışmanlık görevleri ve kişisel hayatları arasında oldukça planlı bir yaşam sürerler.
Özetle; öğretim üyeleri yardım etmeye isteklidirler, ancak bu yardım belirli bir düzen ve saygı çerçevesinde gerçekleşir. Bu düzen, Amerika’daki akademik kültürün temel taşlarından biridir.
Lisans ve Lisansüstü Eğitimde Beklentiler
Amerika’da lisans ve lisansüstü (master ve doktora) eğitim süreçleri arasında öğretim üyelerinin beklentileri farklılaşır. Lisans düzeyinde daha fazla yönlendirme ve destek alırken, lisansüstü eğitimde kendi başına çalışma, araştırma yapma ve bilgi üretme sorumluluğu daha fazladır. Hocalar sizden derslere aktif katılım göstermenizi, projelerde ciddi bir emek sarf etmenizi ve konuya ilgi duymanızı beklerler.
Eğer dersleri ve projeleri önemsemezseniz, öğretim üyeleri de size aynı şekilde mesafeli yaklaşır. Burada bir uluslararası öğrenci için risk büyüktür: Derslerden kalmak, yalnızca not ortalamasını düşürmekle kalmaz; aynı zamanda öğrenci vizesi (F-1 statüsü) ile ilgili ciddi sorunlara da yol açabilir. Belirli bir akademik başarı standardının altında kalırsanız, öğrenci statünüzü kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz.
Bu nedenle, akademik ciddiyet, uluslararası öğrenciler için sadece bir başarı meselesi değil, aynı zamanda Amerika’da yasal kalışlarını sürdürebilmeleri için de bir zorunluluktur.
Hocaları “Saf” Görmek Yanıltıcıdır
Bazen bazı uluslararası öğrenciler, Amerikan üniversitelerindeki öğretim üyelerini dış görünüşlerine veya sohbet tarzlarına bakarak “çok da zeki görünmüyor” gibi yanlış bir yargıya varabiliyor. Oysa burada göz ardı edilen çok önemli bir gerçek vardır: Gerçek bilgi sahibi insanlar, gösterişten uzak, mütevazı bir duruş sergilerler. Bir öğretim üyesinin sakin ve sade tavrı, onun bilgisiz olduğu anlamına gelmez. Eğer bu hocaların akademik çalışmalarına, yayınlarına veya verdikleri konferanslara göz atarsanız, alanlarında ne kadar derin bilgiye sahip olduklarını hayranlıkla fark edersiniz.
Amerikan akademisyenlerinin güçlü yanı, uzmanlaştıkları konulara gösterdikleri derinlik ve ciddiyettir. Bilgi, onları gösterişli olmaktan çok, alçakgönüllü yapar. Bu da eğitim hayatınızda size ilham verecek önemli bir farkındalık sağlar.
İdari Personel: Bazen Zorlu Ama Sistematik
Üniversitelerin idari personeli (örneğin öğrenci işleri, uluslararası ofis çalışanları, mali işler vb.) genellikle profesyonel bir yaklaşım sergiler. Ancak, özellikle büyük şehirlerdeki ve büyük üniversitelerdeki yoğunluk nedeniyle zaman zaman sert veya mesafeli bir tutumla karşılaşabilirsiniz. Kurallar, bazen size soğuk yüzlerle aktarılabilir.
Bu noktada önemli bir ayrıntı var: Amerika’da bireysel haklar ve üniversite kuralları açık, net ve yazılıdır. Yani, bir görevli kişisel keyfine göre hareket edemez. Eğer bir e-posta gönderir ve sorularınıza cevap alamazsanız ya da bir görevli size yardımcı olmamakta ısrar ederse, bunu bir üst yöneticiye bildirmeniz halinde gerekli uyarı mekanizmaları devreye girer. Haklarınız sistem tarafından korunur.
Örneğin, bir danışmandan danışmanlık hizmeti almak sizin hakkınızdır. Bu hakkınız ihlal edilirse, bunun bir sonucu olur. Türkiye’de alışık olduğumuz keyfi bürokrasi anlayışı, Amerika’da neredeyse hiç yoktur. İşler genellikle prosedürlere uygun şekilde, belirli bir düzen içinde ilerler.
Sonuç
Amerikan üniversitelerindeki akademik ve idari kadro, işlerini ciddi bir sorumluluk bilinciyle yürütür. Mütevazı, profesyonel ve kurallara bağlı bir ortamda eğitim alırsınız. Ancak, bu düzenin içinde bireysel çabanızın ve disiplininizin çok önemli bir rolü vardır. Hocalarınıza ve personele saygı gösterdiğiniz sürece, karşılığında size de son derece saygılı ve destekleyici bir yaklaşım sunulacaktır.
Kısacası, sabırlı olun, kurallara uyun, randevularınızı zamanında alın ve her zaman nazik olun. Göreceksiniz ki, bu yaklaşım size hem akademik hem de kişisel anlamda büyük kapılar açacaktır.
Erkan Acar, PhD
Telif Hakkı ©
USA International Education Consulting LLC tarafından tüm hakları saklıdır. Bu yayının hiçbir kısmı, yayıncının önceden yazılı izni alınmadan, fotokopi, kayıt veya diğer elektronik veya mekanik yöntemler dahil, hiçbir şekilde çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya iletilemez (kritik incelemeler ve telif hakkı yasasıyla izin verilen diğer ticari olmayan kullanımlar hariç). İzin talepleri için info@usaintermationaleducation.com adresine yazabilirsiniz.
Erkan Acar, PhD
Telif Hakkı ©
USA International Education Consulting LLC tarafından tüm hakları saklıdır. Bu yayının hiçbir kısmı, yayıncının önceden yazılı izni alınmadan, fotokopi, kayıt veya diğer elektronik veya mekanik yöntemler dahil, hiçbir şekilde çoğaltılamaz, dağıtılamaz veya iletilemez (kritik incelemeler ve telif hakkı yasasıyla izin verilen diğer ticari olmayan kullanımlar hariç). İzin talepleri için info@usaintermationaleducation.com adresine yazabilirsiniz.